Büyükelçi Dr. İsmail Hakkı Musa’nın 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında Büyükelçiliğimizde düzenlenen törende yaptığı konuşma
Kıymetli
misafirler,
Değerli
çalışma arkadaşlarım,
Bayanlar
ve Baylar,
Bugün “15
Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü”nün 7. Yıldönümü vesilesiyle bir
araya gelmiş bulunuyoruz.
Bu anlamlı günde Büyükelçiliğimizi teşrif eden Çinli dostlarımıza, kordiplomatik
mensuplarına ve vatandaşlarımıza teşekkür
ediyorum.
Bugünkü konuşmamda,
O
gece tam olarak neler yaşadığımızı sizlere kısaca
hatırlatmak,
Darbe girişimine teşebbüs eden Fetullahçı Terör
Örgütü’nün ne tür bir yapı olduğunu ve nasıl palazlandığını tarif etmek ve
Darbe girişimi sonrasında diğer ülkelerin sergilediği
tutumu özetlemek,
Ülkemizin
bu sarsıntıdan nasıl güçlenerek çıktığını vurgulamak
istiyorum.
**
1. Öncelikle, 15 Temmuz 2016 gecesi Türkiye, post modern bir darbe girişimine maruz
kaldı.
Küresel
emperyalizm, yerli
vekilleri aracılığıyla ülkemizdeki demokratik düzeni vehükümeti değiştirmek istedi.
Bu girişimi, ordumuz içinde yuvalanmış ve asker
üniforması içine gizlenmiş, sadakati
Türk milletine değil, kimi uluslararası
çevrelere olan sınırlı sayıdaki uzantıları
aracılığıyla gerçekleştirmek istediler.
O gece, milletin kendisini korumakla görevli silahlı
unsurların bir kısmı, bizatihi milletin
kendisini hedef aldı.
Ülkenin ve sınırlarının güvenliğini sağlamakla görevli
bu kişiler, milletin kendilerine emanet
ettiği silahlarla yine o milletin Cumhurbaşkanlığını, Meclisini, Emniyet
Birimlerini, İstihbarat Binalarını, Basın-Yayın Kuruluşlarını hedef aldılar.
Cumhurbaşkanlığı
5 kez bombalandı.
Meclis, sabaha kadar defaatle bombalandı. Ancak, çalışmalarına ara vermedi. Meclis, bu
şekilde direnirken, halk da Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla sokaklara döküldü.
Canları pahasına, tankların
ve zırhlı araçların önüne yattılar.
Ve bu hain darbe girişimi durduruldu.
O gece maruz kaldığımız aslında bir işgal girişimiydi. İşgale teşebbüs eden hainler, 251 vatandaşımız şehit ederken, 2 bin 734
vatandaşımızı yaraladılar.
Şehitlerimize Allahtan
rahmet, yakınlarına sabr-ı cemil diliyorum.
İki
bini aşkın 15 Temmuz gazimize şükranlarımı sunuyor; uzun, sağlıklı ve huzurlu bir ömür
temenni ediyorum.
Kıymetli
misafirler,
2. Biz, bu darbe girişiminin taşeronlarını biliyoruz. Bu taşeronları yönetenleri de biliyoruz. Onlar da bizim kendilerini bildiğimizi biliyorlardır sanırım.
Çoğunlukla Avrupa
ve ABD’ye olmak üzere, o gece pek çoğu yurtdışına kaçtı.
Liderlerinin
bugün halen Pennsylvania/Amerika’da
olduğunu bildiğimiz bu yapı, maalesef
sadece ordumuza değil, eğitim sistemine, hukuk sistemine, ekonomik kuruluşlara
ve basına organlarına sızmıştı.
Yaptığımız araştırmalar, örgüt mensuplarının takriben 30-40
yıllık bir çalışma sonunda sözkonusu ağı oluşturduklarını, paralel devlet yapılanması inşa ettiklerini
ortaya çıkardı.
Bu yapının mensupları, mevcut oldukları her kurum ve
kuruluşta, talimatları sıralı
amirlerinden almıyorlardı. Talimatları, esas liderleri Amerika’da olan, örgüt imamlarından alıyorlardı.
Başka bir anlatımla, kamu görevlisi olmakla birlikte, sadakatleri hizmetettikleri ülkeye değil,bir
takım uluslararası çevrelereydi.
Biliyoruz ki, Sun Tzu’dan, Yusuf Has Hacip’ten, Nizâmülmülk’ten,
Machiavelli’den ve Thomas Hobbes’tan bu yana devlet, kamu görevlisi için bizatihi
sadakatin merkezindedir.
O nedenle Türk devleti kendisine sadık olmadığını
gördüğü bu hainlere karşı kapsamlı
tedbirler almış ve bu alçakları kamu
görevinden uzaklaştırmıştır.
Her örgüt, bir kavramı araçsallaştırarak varlığını korur ve geliştirir. FETÖ, gizli
ajandasını ilerletmek için dini
duyguları istismar etmiş, halkımızın kuvvetli
inanç kültürünü kendi ajandası için kullanmıştır.
Ayrıca, bu terör örgütü, en rafine istihbarat örgütlerinin kullandıkları metotları kullanmıştır. Dolayısıyla, bu
birikime yalnızca tek başına eriştiğini
düşünmemiz mümkün değildir.
Fetullahçı
Terör Örgütü/FETÖ olarak tanımladığımız bu yapının, bugün
de dünyanın çeşitli ülkelerinde sözde
okullar, sözde yardım kuruluşları, sözde dernekler vs. üzerinden faaliyet
gösterdiğini biliyoruz.
Nitekim, yurtdışında da geniş bir ağları var. Dolayısıyla, Türkiye’de kullanıldıkları bu yöntemleri pek çok Afrika ve Asya ülkeleri
ile dünyanın diğer yerlerinde
kullandıklarını biliyoruz.
Bu bakımdan dostlarımıza gerekli uyarıları yapıyoruz, yapmayı sürdüreceğiz.
Girişimlerimiz sonucunda çoğunluğu dost ülkeler, bu yapıyla ilgili ciddi tedbirler aldılar. Bu örgüt üzerinden bir kalkışmaya maruz kalabileceklerini kendileri
de gördüler.
Bundan sonra da yurt içinde ve dışında, hukuk ve
meşruiyet zemininde bu çeteyle mücadelemize
tabiatıyla kararlılıkla devam edeceğiz.
Değerli
misafirler,
3. Maruz kaldığımız bu hain darbe girişimi sonrasında dünyadan tepkileri de izledik.
Bazıları, darbecileri
de taraf addedip, demokratik hükümetimiz ile bir kefeye koyarak, “tüm taraflara itidal” çağrısı yaptılar.
Bazıları, bekle-gör
politikası uyguladılar.
Bazı ülkeler ise, hükümetimize
samimi destek beyanında bulundular.
Çin
hükümetinin bu de bu konuyla ilgili tutumunu yakından takip ettik.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, 18 Temmuz 2016
tarihinde yaptığı açıklamada net bir şekilde “Türkiye'de düzen ve istikrarın tekrar tesis edilmesinden memnuniyet
duyulduğu ve Çin'in ülkemizin ulusal güvenlik ve istikrarın sürdürülmesini
çabalarını desteklediğini” ifade etti.
Darbe girişimini müteakip günlerde, ÇHC Dışişleri Bakan Yardımcısı Sayın Zhang
Ming, hükümetimize destek maiyetinde ülkemizi
ziyaret etti.
Kendilerine bu
duyarlı tutumları için teşekkür ediyoruz.
Çin ile FETÖ’yle mücadeledeki işbirliğimizi önemsiyoruz.
Kıymetli
konuklar,
Darbe
girişiminin maksadı bellidir.
Türkiye’nin son yıllarda izlediği pro-aktif dış politikadan rahatsız olan çevreler, ülkemizi
istikrarsızlaştırmak istediler.
Bu şekilde, Türkiye’nin
milli menfaatlerini savunmakta aciz
kalacağını zannettiler.
Ama onlara iyi
haberimiz yok!
Türkiye bu darbe girişiminden daha da güçlenerek çıktı.
Ordumuz içerisindeki satılmışların temizlenmesinden sonra Türkiye, yakın çevresinde başlattığı operasyonlarla ülkemizi
istikrarsızlaştırmak isteyen terör yapılarının üzerine kararlılıkla gitti ve
gidiyor.
Bundan sonra da ülkemizin tehdidi kaynağında yok etmek için gerekli tedbirleri almakta tereddüt etmeyeceğini anlamak gerekir.
Yaşanan bu süreç sonunda, Türkiye’nin dostlarına daha çok güven veren, hasımlarını da daha çok tedirgin eden bir konuma geldiğine kuşku yoktur.
Değerli
katılımcılar,
15 Temmuz;
milletin, millî iradenin, demokrasiye gönül verenlerin zaferidir.
Birlik
ve dayanışma içinde, aynı kararlılıkla, ülkemize,
istiklalimize, demokrasimize, birliğimize ve istikbalimize sahip çıkacağımıza inancım tamdır.
Sözlerime son verirken, 15 Temmuz gecesi vatanları
uğruna canlarını feda eden tüm
şehitlerimizi rahmet ve şükranla bir
kez daha anıyorum. Ruhları şad,
mekanları Cennet olsun.
Hepinize, Demokrasi
ve Milli Birlik Günü etkinliğimize katılımlarından dolayı bir kez daha
teşekkür ediyorum.
Monday - Friday
09.00 - 12.30 / 14.00 - 18.00
Consular Section e-mail:
consulate.beijing@mfa.gov.tr
Consular Section appointment hours: 09:00-12:00 / 13:00-16:00
www.konsolosluk.gov.tr
Holidays 2025
| 1/1/2025 | 1/1/2025 | New Year’s Day |
| 1/28/2025 | 2/4/2025 | Spring Festival |
| 3/30/2025 | 3/30/2025 | Ramadan Eid |
| 4/4/2025 | 4/6/2025 | Tomb-sweeping Day |
| 5/1/2025 | 5/5/2025 | Labor’s Day |
| 5/31/2025 | 6/2/2025 | Dragon Boat Festival |
| 6/6/2025 | 6/6/2025 | Eid al-Adha |
| 10/1/2025 | 10/8/2025 | National Day |
| 10/6/2025 | 10/6/2025 | Mid-autumn Day |
+ 90 312 292 29 29
INVEST IN TÜRKİYE