Büyükelçi Dr. İsmail Hakkı Musa’nın 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında Büyükelçiliğimizde düzenlenen törende yaptığı konuşma

Dr. İsmail Hakkı Musa 15.07.2023

Kıymetli
misafirler,

Değerli
çalışma arkadaşlarım,

Bayanlar
ve Baylar,

Bugün “15
Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü
”nün 7. Yıldönümü vesilesiyle bir
araya gelmiş bulunuyoruz.

Bu anlamlı günde Büyükelçiliğimizi teşrif eden Çinli dostlarımıza, kordiplomatik
mensuplarına
ve vatandaşlarımıza teşekkür
ediyorum.

Bugünkü konuşmamda,

O
gece tam olarak neler yaşadığımızı
sizlere kısaca
hatırlatmak,

Darbe girişimine teşebbüs eden Fetullahçı Terör
Örgütü’nün ne tür bir yapı olduğunu ve nasıl palazlandığını
tarif etmek ve

Darbe girişimi sonrasında diğer ülkelerin sergilediği
tutumu
özetlemek,

Ülkemizin
bu sarsıntıdan nasıl güçlenerek çıktığını
vurgulamak
istiyorum.

**

1. Öncelikle, 15 Temmuz 2016 gecesi Türkiye, post modern bir darbe girişimine maruz
kaldı.

Küresel
emperyalizm
, yerli
vekilleri
aracılığıyla ülkemizdeki demokratik düzeni vehükümeti değiştirmek istedi.

Bu girişimi, ordumuz içinde yuvalanmış ve asker
üniforması içine gizlenmiş, sadakati
Türk milletine değil
, kimi uluslararası
çevrelere olan
sınırlı sayıdaki uzantıları
aracılığıyla gerçekleştirmek istediler.

O gece, milletin kendisini korumakla görevli silahlı
unsurların bir kısmı, bizatihi milletin
kendisini hedef aldı.

Ülkenin ve sınırlarının güvenliğini sağlamakla görevli
bu kişiler, milletin kendilerine emanet
ettiği silahlarla
yine o milletin Cumhurbaşkanlığını, Meclisini, Emniyet
Birimlerini, İstihbarat Binalarını, Basın-Yayın Kuruluşlarını hedef aldılar.

Cumhurbaşkanlığı
5 kez bombalandı
.

Meclis, sabaha kadar defaatle bombalandı. Ancak, çalışmalarına ara vermedi. Meclis, bu
şekilde direnirken, halk da Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla sokaklara döküldü.

Canları pahasına, tankların
ve zırhlı araçların önüne yattılar.

Ve bu hain darbe girişimi durduruldu.

O gece maruz kaldığımız aslında bir işgal girişimiydi. İşgale teşebbüs eden hainler, 251 vatandaşımız şehit ederken, 2 bin 734
vatandaşımızı yaraladılar.

Şehitlerimize Allahtan
rahmet, yakınlarına sabr-ı cemil
diliyorum.

İki
bini aşkın 15 Temmuz gazimize
şükranlarımı sunuyor; uzun, sağlıklı ve huzurlu bir ömür
temenni ediyorum.

Kıymetli
misafirler,

2. Biz, bu darbe girişiminin taşeronlarını biliyoruz. Bu taşeronları yönetenleri de biliyoruz. Onlar da bizim kendilerini bildiğimizi biliyorlardır sanırım.

Çoğunlukla Avrupa
ve ABD’ye olmak üzere
, o gece pek çoğu yurtdışına kaçtı.

Liderlerinin
bugün halen Pennsylvania/Amerika’da

olduğunu bildiğimiz bu yapı, maalesef
sadece ordumuza değil, eğitim sistemine, hukuk sistemine, ekonomik kuruluşlara
ve basına organlarına sızmıştı.

Yaptığımız araştırmalar, örgüt mensuplarının takriben 30-40
yıllık bir çalışma
sonunda sözkonusu ağı oluşturduklarını, paralel devlet yapılanması inşa ettiklerini
ortaya çıkardı.

Bu yapının mensupları, mevcut oldukları her kurum ve
kuruluşta, talimatları
sıralı
amirlerinden almıyorlardı. Talimatları, esas liderleri Amerika’da olan, örgüt imamlarından alıyorlardı.

Başka bir anlatımla, kamu görevlisi olmakla birlikte, sadakatleri hizmetettikleri ülkeye değil,bir
takım uluslararası çevrelereydi.

Biliyoruz ki, Sun Tzu’dan, Yusuf Has Hacip’ten, Nizâmülmülk’ten,
Machiavelli’den ve Thomas Hobbes’tan bu yana devlet
, kamu görevlisi için bizatihi
sadakatin merkezindedir.

O nedenle Türk devleti kendisine sadık olmadığını
gördüğü bu hainlere karşı kapsamlı
tedbirler almış
ve bu alçakları kamu
görevinden uzaklaştırmıştır.

Her örgüt, bir kavramı araçsallaştırarak varlığını korur ve geliştirir. FETÖ, gizli
ajandasını ilerletmek için dini
duyguları istismar etmiş
, halkımızın kuvvetli
inanç kültürünü kendi ajandası
için kullanmıştır.

Ayrıca, bu terör örgütü, en rafine istihbarat örgütlerinin kullandıkları metotları kullanmıştır. Dolayısıyla, bu
birikime yalnızca tek başına eriştiğini
düşünmemiz mümkün değildir.

Fetullahçı
Terör Örgütü/FETÖ
olarak tanımladığımız bu yapının, bugün
de dünyanın çeşitli ülkelerinde sözde
okullar, sözde yardım kuruluşları, sözde dernekler
vs. üzerinden faaliyet
gösterdiğini biliyoruz.

Nitekim, yurtdışında da geniş bir ağları var. Dolayısıyla, Türkiye’de kullanıldıkları bu yöntemleri pek çok Afrika ve Asya ülkeleri
ile dünyanın diğer yerlerinde
kullandıklarını
biliyoruz.

Bu bakımdan dostlarımıza gerekli uyarıları yapıyoruz, yapmayı sürdüreceğiz.

Girişimlerimiz sonucunda çoğunluğu dost ülkeler, bu yapıyla ilgili ciddi tedbirler aldılar. Bu örgüt üzerinden bir kalkışmaya maruz kalabileceklerini kendileri
de gördüler.

Bundan sonra da yurt içinde ve dışında, hukuk ve
meşruiyet zemininde bu çeteyle mücadelemize
tabiatıyla kararlılıkla devam edeceğiz.

Değerli
misafirler,

3. Maruz kaldığımız bu hain darbe girişimi sonrasında dünyadan tepkileri de izledik.

Bazıları, darbecileri
de taraf addedip
, demokratik hükümetimiz ile bir kefeye koyarak, “tüm taraflara itidal” çağrısı yaptılar.

Bazıları, bekle-gör
politikası uyguladılar
.

Bazı ülkeler ise, hükümetimize
samimi destek beyanında
bulundular.

Çin
hükümetinin
bu de bu konuyla ilgili tutumunu yakından takip ettik.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, 18 Temmuz 2016
tarihinde yaptığı açıklamada net bir şekilde “Türkiye'de düzen ve istikrarın tekrar tesis edilmesinden memnuniyet
duyulduğu ve Çin'in ülkemizin ulusal güvenlik ve istikrarın sürdürülmesini
çabalarını desteklediğini
” ifade etti.

Darbe girişimini müteakip günlerde, ÇHC Dışişleri Bakan Yardımcısı Sayın Zhang
Ming
, hükümetimize destek maiyetinde ülkemizi
ziyaret etti.

Kendilerine bu
duyarlı tutumları için teşekkür ediyoruz.

Çin ile FETÖ’yle mücadeledeki işbirliğimizi önemsiyoruz.

Kıymetli
konuklar,

Darbe
girişiminin maksadı
bellidir.

Türkiye’nin son yıllarda izlediği pro-aktif dış politikadan rahatsız olan çevreler, ülkemizi
istikrarsızlaştırmak istediler.

Bu şekilde, Türkiye’nin
milli menfaatlerini savunmakta aciz
kalacağını zannettiler
.

Ama onlara iyi
haberimiz yok
!

Türkiye bu darbe girişiminden daha da güçlenerek çıktı.

Ordumuz içerisindeki satılmışların temizlenmesinden sonra Türkiye, yakın çevresinde başlattığı operasyonlarla ülkemizi
istikrarsızlaştırmak isteyen terör yapılarının üzerine kararlılıkla gitti ve
gidiyor
.

Bundan sonra da ülkemizin tehdidi kaynağında yok etmek için gerekli tedbirleri almakta tereddüt etmeyeceğini anlamak gerekir.

Yaşanan bu süreç sonunda, Türkiye’nin dostlarına daha çok güven veren, hasımlarını da daha çok tedirgin eden bir konuma geldiğine kuşku yoktur.

Değerli
katılımcılar,

15 Temmuz;
milletin, millî iradenin, demokrasiye gönül verenlerin zaferidir.

Birlik
ve dayanışma içinde
, aynı kararlılıkla, ülkemize,
istiklalimize, demokrasimize, birliğimize ve istikbalimize sahip çıkacağımıza inancım tamdır.

Sözlerime son verirken, 15 Temmuz gecesi vatanları
uğruna canlarını feda eden tüm
şehitlerimizi
rahmet ve şükranla bir
kez daha anıyorum
. Ruhları şad,
mekanları Cennet olsun.

Hepinize, Demokrasi
ve Milli Birlik Günü etkinliğimize
katılımlarından dolayı bir kez daha
teşekkür ediyorum.

Atatürk

Monday - Friday

09.00 - 12.30 / 14.00 - 18.00


Consular Section e-mail:
consulate.beijing@mfa.gov.tr
Consular Section appointment hours: 09:00-12:00 / 13:00-16:00
www.konsolosluk.gov.tr
1/1/2025 1/1/2025 New Year’s Day
1/28/2025 2/4/2025 Spring Festival
3/30/2025 3/30/2025 Ramadan Eid
4/4/2025 4/6/2025 Tomb-sweeping Day
5/1/2025 5/5/2025 Labor’s Day
5/31/2025 6/2/2025 Dragon Boat Festival
6/6/2025 6/6/2025 Eid al-Adha
10/1/2025 10/8/2025 National Day
10/6/2025 10/6/2025 Mid-autumn Day